İş Hukuku

İş Hukuku

İş hukukunun her alanında yetkinliğe sahip Doğan Hukuk Bürosu, istihdam ilişkisinden kaynaklı her konuda müvekkillerine hukuki yardım ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır. İş ilişkilerinin her safhasında meydana gelen uyuşmazlıkları profesyonellikle çözmekte ve öncülük eden sonuçlar almaktadır.

Verdiğimiz Hizmetler

  • İş Hukuku Sözleşmeleri
  • İşveren vekilliği
  • İşçi hak ve alacakları
  • Toplu İş Sözleşmesi
  • İş Kazaları ve tazminat hukuku

Sıkça Sorulan Sorular

İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı Süresi Nedir?

Öncelikle işçilik alacaklarında zamanaşımı süresi belirlenirken ücret niteliğindeki alacaklar ve diğer alacaklar şeklinde ayrım yapmak gerekmektedir. Şöyle ki;

İşçilerin ücretlerinin 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu 4857 sayılı İş Kanununda açıkça düzenlenmiştir. Buna karşılık iş sözleşmesinden kaynaklı diğer borçlarda ise Borçlar Kanunu gereğince 10 yıllık zamanaşımı söz konusudur.

İşçiler hak ettikleri ayın ücretine çalıştıkları ayın sonunda hak kazanırlar. Aylık her ücret için zamanaşımı, her bir ay için ay sonunda itibaren muaccel olduğundan o tarihten itibaren işlemeye başlar.

Fazla çalışma, hafta ve genel tatilde ücretleri doğdukları an muaccel olur ve zamanaşımı işlemeye başlar.

İşçilik alacakları için işçi dava açtığında işveren zamanaşımı iddiasında bulunursa tüm bu alacaklar için dava tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıl öncesi zamanaşımına uğrayacaktır. Dava açarken işçi vekillerinin buna dikkat etmesi gerekmektedir.

Yıllık izin ücretinin muacceliyet tarihi ise diğer alacaklar bakımından farklıdır. Yıllık izin ücretleri hak edildiği anda değil, iş sözleşmesi sona erdiği anda muaccel olur. Başka bir şekilde ifade edecek olursak yıllık izin ücreti hak edildiği anda talep edilemez. İş sözleşmesi sona erdiği tarihte talep edilebilir. Bu sebeple yıllık izin ücreti bakımından zamanaşımı iş sözleşmesinin ona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlar. İş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıl içinde kullanılmayan yıllık izin ücretleri talep edilebilecektir.

İşçilerin ihbar ve kıdem tazminatı işçilik alacakları ise, yıllık izin alacağında olduğu gibi hak kazanıldığında değil, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 10 yıl içinde talep edilebilecektir.

İş Kazası Nedir? İşverenin Sorumluluğu var mıdır?

Öncelikle iş kazası konusunda kanun maddesinden yola çıkarak iş kazasının tanımına yer vermek faydalı olacaktır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13.maddesinde iş kazası tanımlanmıştır. Buna göre,

      “İş kazası;

  1. Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
  2. İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
  3. Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
  4. Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
  5. Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidişi gelişi sırasında,

Meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren olaydır.”

Yukarıda tanımı verilmiş olan iş kazaları sonucunda işverenin hukuki ve cezai sorumluluğu doğabilmektedir. İşverenin sorumluluğunun sebebi ise genel anlamda işçiyi gözetme ve iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma borçlarından doğmaktadır.

Öncelikle belirttiğimiz üzere işverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile İş Kanununa dayanan işçiyi gözetme borcu mevcuttur. Bu kanunlar çerçevesinde iş kazası işverenin kasdi bir hareketi veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir eyleminde ötürü meydana gelmişse işverenin sorumluluğundan bahsedilecektir. Ancak işverenin sorumluluğu, kaza ile zarar arasında illiyet bağının kurulamadığı durumlarda ortadan kalkacaktır. Örneğin iş kazasına uğrayan işçinin kazanın meydana gelmesinde kusuru mevcut ise illiyet bağı kesilecek, işverenin sorumluluğuna gidilemeyecektir.

Bunlar dışında işverenin kusuru olsun olmasın iş kazasını SGK’ya ve kolluk kuvvetlerine bildirme yükümlülüğü mevcuttur.