Yayımlarımız

BANKA VE KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇU

Handschellen auf einer Kredtikarte

5237 sayılı Türk Ceza Kanununda banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu 245. maddede düzenlenmiştir. Bir kişinin banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması için, hukuka aykırı olarak ele geçirilmiş veya elinde bulundurulmuş, kullanılmış ve haksız yarar elde edilmiş olmalıdır. Bu suçun yaptırımı hapis ve para cezasıdır. Burada suçun konusu banka ve kredi kartı ile sınırlıdır. Dolayısıyla banka ve kredi kartı dışında diğer elektronik ödeme araçlarını kapsamamaktadır.

  • BANKA VE KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI MADDE 245 

“(Değişik: 29/6/2005 – 5377/27 md.) (1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (1) 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve” ibaresi “veya” şeklinde değiştirilmiştir. (2) 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “beş yıla kadar hapis ve” ibaresi “altı yıla kadar hapis ve beşyüz günden” şeklinde değiştirilmiştir. 9024-1

(2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(4) Birinci fıkrada yer alan suçun; a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın, c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin, Zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz. (5) (Ek: 6/12/2006 – 5560/11 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak bu Kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.”

  • FAİL

(1) Fıkradaki düzenlemeye aykırı davranabilecek kişi, kartın kullanıcısından başka herkestir. Kartın kullanıcısı kartı kötüye kullandığı takdirde güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, belgede sahtecilik gibi suçlardan yargılanacaktır. Zira kanun metninde açıkça başkasına ait olan kartın kullanılmasından bahsedilmektedir. (2) Fıkrada ise herkes bu suçun faili olabilmektedir.

Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda, failin haksız yarar elde etmesi aranmaktadır. Bu yararı kendisi için sağlayabileceği gibi bir başkası için de sağlayabilmektedir, her iki durumda da ceza tipi değişmemektedir. Failin başkası için haksız yarar sağladığı durumda, bahse konu başkası ile fail arasında suça dahil olma iradesi (iştirak) bulunduğu durumlarda bu kişi iştirakten dolayı cezalandırılacaktır.

  • MAĞDUR

Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda mağdur suça konu kartın taşıyıcısıdır. Burada kart taşıyıcısının malvarlığına bir saldırı oluştuğundan dolayı banka ya da ilgili kurum ve kuruluş mağdur sıfatına haiz olmadığından, anca suçtan zarar gören sıfatı ile varsa zararının giderilmesini isteyebilir.

  • FİİL

Yukarıda izah olunduğu üzere, suçun oluşabilmesi için kartın hukuka aykırı olarak ele geçirilmiş veya elinde bulundurulmuş, kullanılmış ve haksız yarar elde edilmiş olmalıdır. Fail kartı hileli davranışlarla mağdurun rızası dışında ele geçirmiş olabileceği gibi, mağdur sadece belirli bir amaçta kullanması için faile rızası dahilinde vermiş olabilir. Yine mağdur, faile sadece kartını vermekle ve kullanmasına rıza göstererek şifresini de vermiş olabilir. Burada failin kartı kullanmasında herhangi bir hukuka aykırı durum bulunmamaktadır. Ancak fail, kart taşıyıcısının rızası dışında ve onu zarara uğratmak amaçlı veya taşıyıcı adına yapılan ilk alışverişten sonra aynı yerde yapılan bir ikinci alışveriş de hileli davranış göstergesi olarak kabul edilmektedir. Ayrıca bu suç sadece kasten işlenebilmektedir.

Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu fiilen kartı elinde bulundurmadan da işlenebilir. Örneğin kart üzerinde yazan bilgiler kullanılarak yapılan internet alışverişleri yapıldığında da bu suçu oluşmaktadır.

Suçun tamamlanması için failin banka ve kredi kartı ile maddi bir yarar sağlamış olması gerekmektedir. Burada failin yararı elde etmiş olması şart değildir, yarar üzerinde tasarrufta bulunma imkanı eline geçtiği anda suç tamamlanır. Örnek olarak, başkasının banka kartından kendi hesabına para aktaran fakat parayı çekmeyip veya harcamayan failin eylemi tamamlanmış suç niteliğindedir.

Sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişinin bu suç kapsamında cezalandırılması için eyleminin başkasına ait bir hesap ile ilişkilendirilmelidir.  Aksi takdirde banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu oluşmayacaktır.

  • CEZA VERİLMEYEN HALLER

İlgili maddenin 4. fıkrasında vurgulandığı üzere, birinci fıkrada düzenlenen suçu:

1- Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,

2- Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın,

3- Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin, Zararına olarak işlenmesi hâlinde

kişisel cezasızlık nedeni sayılarak kişiye ceza verilmez. Ancak bu husus sadece 1. fıkrada düzenlen suç işleme biçimi açısından geçerlidir.

  • ETKİN PİŞMANLIK

Etkin pişmanlık, failin işlediği suçtan dolayı hür iradesiyle suçu işledikten sonra pişman olması ve işlediği suç nedeniyle meydana gelen zararı gidermesidir. Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu düzenleyen maddenin 1. fıkrasında yer alan eylemi gerçekleştiren bir kişi Türk Ceza Kanunun 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık indiriminden faydalanabilmektedir. 168. maddenin içeriği ve uygulanacak indirim miktarları şu şekildedir: ” (1)Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (…)(1) suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.(1) (2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir. (3) Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek cezanın, birinci fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde üçte birine kadarı indirilir. (4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır. (5) (Ek: 2/7/2012 – 6352/84 md.) Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.”

  • TEŞEBBÜS

Teşebbüs, failin elinde olmayan bir nedenden dolayı suçu tamamlayamamasıdır. Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda birinci ve üçüncü fıkrada ise, kartın kullanımına yönelik icra hareketine başlanıp failin elinde olmayan bir nedenle yarıda kalmış ise veyahut icra hareketi tamamlanmış fakat mağdurun hesabında para bulunmadığı için fail haksız yarar elde edemediği durumlarda suç teşebbüs aşamasında kalmıştır. İkinci fıkrada yer alan suçlarda durum farklıdır. Kartın üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veyahut kabul edilmesi durumunda eylemlerden birinin yapılmasıyla suç zaten tamamlanmış olacaktır.

  • İÇTİMA (ZİNCİRLEME SUÇ)

Suçun farklı zamanlarda birden fazla kez işlenmesi, yani bir mağdura ait kartın birden fazla kez aynı fail tarafından kullanılması durumunda, içtima yani 43. maddede düzenlenen zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. 43. maddede uygulanacak hüküm: ” (1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.) Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır. (2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır. (3) Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz.(1)” yer almaktadır.

  • İŞTİRAK

Suçun işlenmesinde faile katkıda bulunan kişi suça “iştirak” etmiş ve birlikte fail olmuş olur. Başkasına ait bir banka veya kredi kartını kullanan ve kullandırmakta yardım eden kişiler birlikte fail sıfatına haiz olacaklar. Fail için kullanma veya kullandırma dışında bir eylem sergileyen kişi sadece azmettiren ya da yardımdan yargılanacaktır. 12/05/2020

 

Av. Özgür DOĞAN

gözetiminde

Stj. Av. Zeynep TELEF