Kişinin adı ve soyadı nüfus kütüğüne yazılmakla belirlenmiş olur. Bu yazımda bir yanlışlık yapılmışsa değiştirilmesi mümkündür.
Kişinin adı, onun toplum içindeki varlığını sağladığından, kişinin teşhis ve diğer kişilerden ayrılması konusunda bir kamusal yarar olduğu kabul edilir. Bu nedenle, kamusal yarar üstün olduğu için adın değiştirilmemesi kuraldır. Bir kişi, istediği gibi adını ve soyadını değiştiremez. Ancak bunun birtakım istisnaları mevcuttur. Kişinin haklı bir sebebi varsa, adının değiştirilmesini isteyebilecektir.
Haklı Sebepler
Adın değiştirilmesi talebinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı hakimin takdirindedir. Haklı sebepler kanunda sayılmamıştır. Yani sınırlı sayıda değildir. Adının değiştirilmesini talep eden kişinin, dürüstlük kuralına göre bu talebinde haklı bir yararı olması gerekmektedir.
Örneğin;
- gülünç, ahlaka aykırı isimler;
- ailede birinin büyük bir suç işlemesi durumunda diğer aile bireylerinin soyadını değiştirmesi
- din veya uyruk değiştirilmesi halinde adın değiştirilmesi talebi
- vatandaşlık değiştirilmesi halinde isim değiştirilmesi
Yargıtay’a göre, haklı neden varsa yabancı kökenli bir isim de talep edilebilecektir.
Ayrıca, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, kişinin toplum içinde bilinip tanındığı adını nüfus kaydında taşımasına haklı neden teşkil eder. (Yargıtay 18. Hd 2008/7992 e. 2008/11926 k )
Kişinin iki ismi bulunması durumunda, bu isimlerden birini kullanmıyorsa, çevresinde bu isimle bilinmediği gerekçesiyle nüfus kaydından bu ismin silinmesini talep edebilecektir. Bu durum da haklı sebep teşkil eder.
Ülkemizde özellikle kişilerin nüfustaki isimleri ile çevrelerinde bilindiği isimler farklı olabilmektedir. Aileler çocuklarına verdikleri isim dışında başka bir isimle büyütmekte, bu durum da o kişi için ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Ayrıca çocuklara genellikle aile büyüklerini memnun etmek amacıyla iki isim verilmesi ancak birinin hiç kullanılmaması da ülkemizde yaygındır. Bu durumlarda, dava açarak bu problem çözülebilmektedir.
Aynı zamanda, velayet hakkına sahip olan annenin, haklı sebeplerin varlığı ve çocuğun üstün yararı bulunması durumunda çocuğun soyadını değiştirme davası açma hakkı da bulunmaktadır. Ancak bu durum, anlatılan ad değiştirme davasından farklı bir nitelik teşkil ettiğinden, konumuz dışındadır.
Yetkili ve Görevli Mahkeme
Ad değiştirme davası, davacının yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Davalı olarak ilgili yer Nüfus Müdürlüğü gösterilmelidir.
Dava sonucunda verilecek olan karar yerel veya ulusal bir gazetede yayınlanır. Bunun ardından herhangi bir itiraz olmazsa karar kesinleşir.
Süre
İsim değiştirme davası herhangi bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süreye tabi değildir.
İdareye Başvuru Yoluyla İsim Değiştirme
Yazım, imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmasından kaynaklanan anlam değişlikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan ve toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen adların mahkeme kararı aranmaksızın, nüfus müdürlüğüne başvuru yoluyla değiştirilmesi mümkündür. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nunda 2017 yılında yapılan düzenleme ile Soyadı Kanunu’nun 3’üncü maddesine aykırı yazılan, yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmasından kaynaklanan anlam değişlikleri bulunan ad ve soyadları il ve ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir kereye mahsus mahkeme kararı aranmaksızın değiştirilebilmesine imkan tanınmıştı. 2019 yılında Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa eklenen geçici madde ile belirlenen süre 3 yıl daha uzatıldı. Böylece, kriterlere uygun olması durumunda 2022 yılına kadar, dava açmaksızın isim değişikliği mümkün hale geldi.
SONUÇ
Yazım, imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan ve toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen adlar, 2022 yılına kadar dava açmaksızın nüfus müdürlüğüne başvuru ile değiştirilebilirken; diğer haklı sebeplerin bulunması durumunda, kişinin dava açarak isim değişikliği talep etmesi gerekmektedir.
Av. Öykü Türkoğlu